KARAKEÇİLİ İLÇESİNDE DOKUNAN KİLİMLERİN GELENEKSEL MOTİF ÖZELLİKLERİ

4.Motiflerin Diğer Alanlarda Kullanımı
Kilim dokumalarda kullanılan birçok motif, takılarda, kumaş sülemesinde ve mimari
de de kullanım alanı bulmuştur. Bunlara örnek vermemiz gerekirse mesela, güç, koruma ve
kutsamayı ifade eden “el”, Tüm dünyanın en eski ve en tanınmış simgelerinden biridir.
Ayrıca, beş parmağın İslamiyet’in beş şartına denk düşmesi de önemlidir. Beş parmağı açılmış
el resminin nazara karşı bir koruma aracı olarak kullanılması, dünyanın çeşitli yerlerinde
görülen yaygın bir gelenektir(Fotoğraf 19). Türkiye’nin birçok yöresinde de köy evlerinin
duvarlarında el resimlerine rastlanmaktadır (Boratav,2003:112).

Fotoğraf 19. El Motifi(Boratav,2003:112).

 

Konya yöresinde tarlalarda bulunan, dikenleri ile insanlara ve hayvanlara yapışan
“pıtrak” ın üzerindeki dikenlerin halk içinde kötü bakışı uzaklaştırdığına, bereket ve bolluk
getirdiğine inanılır. Anti natüralist bir yaklaşımla tasvir edilerek, el dokumaları ve kadın
çoraplarında çok sık konu edilir. Nazar ve bereketi simgeler(Fotoğraf 20) (Nas, 2012: 1627).

Fotoğraf 20. Çoraplardaki pıtrak motifi(Nas, 2012: 1627)

Anadolu kültüründe bereket, kahramanlık, güç, erkeklik sembolü olan “koçboynuzu
motifi”, insanlık tarihinde de her zaman güç kuvvet timsali olan erkekle özdeşleştirilmiştir.
Çiftleşme, doğurganlık, verimlilik, bereket, uğur, kısmet, mutluluk, neşe ve uzun ömrü
simgeler(Erbek 2002: 30). Yapılan birçok alan çalışmasında ve Karakeçili ilçesinde de
çoraplarda da betimlenmiştir(Fotoğraf 21). Kilim dokumalarda kullanılan motifler, tepme
keçecilikte de süsleme amaçlı yer almıştır. Keçe işlemeciliğinde en çok çiçek, dama, baklava
dilimi, kafes, yıldız, gül, badem, koçboynuzu, kuş, ibrik ve cami, mihrap motifleri
kullanılmaktadır(Çeliker, 2011: 13).

On İki Hayvanlı Türk Takviminde ismi geçen on iki hayvandan birisidir. Her bir yıla
bir hayvan isminin verildiği takvimin yılları isimlendirilen hayvanlara göre faklı anlamlar
taşımaktaydı. Eski Türklerde 12 hayvanlı takvimin 8. yılı koyuna ayrılmıştır. “Koyun Yılında
nimetler bollaşır, insanlar iyilik yaparlar. Yağmurlar çok yağar. Halk arasında asayiş vardır.
Yılın ilk üçte birinde doğanlar güzel yüzlü, bol rızklı, ikincisinde doğanlar vefasız, az
çocuklu, üçüncüsünde doğanlar ise kısa ömürlü olur” (Alsan, 2005: 24).
Türklerin kullandığı çeşitli damgalar içerisinde koç/koyun cinsinden hayvanlara da
rastlanmaktadır. Türk mimarisinin başlangıç yapılarından olan çadırların içerisine, kapısına
bereket amaçlı takılan koç ve koyun başları, zaman içerisinde konutlara oradan çeşitli mimari
yapıların dış ve iç süslemelerine işlenen birer damgaya dönüşmüştür. Hun hayvan üslubu
içerisinde karşılaştığımız keçi ve koyun duruşu yönünden canlandırılarak stilize edilmiştir
(Büyükçanga, 2006: 28, Gülensoy, 1989: 20).

Fotoğraf 21. Çoraplardaki koçboynuzu motifi(Nas, 2012: 1629)

İlk çağlardan günümüze kadar tabiatla iç içe yaşayan, gözlemleyen, tecrübe eden,
anlamlandırmaya çalışan insanın, bu yaşama serüveninde tabiat hadiseleri kadar gök cisimleri
de baskın bir rol oynamıştır. Günlük yaşantılarının büyük bir bölümünü bu gözlemleme ve
anlamlandırma sürecine bakarak düzenlemeğe çalışmışlardır. Bu düzenlemede güneş ve ay

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *