1.GİRİŞ
Kilim; döşeme yaygısı olarak kullanılan tezgâhta yünlü ipliklerle kumaş gibi
dokunmuş bir çeşit desenli örtü olarak ya da havsız, düz yüzeyli, yer yaygısı olarak kullanılan
bütün atkı yüzlü dokumalara verilen isim olarak basit bir şekilde de tanımlanmaktadır.
Motif; Bezeme ve süslemede bütünü oluşturan parçalardan her birine verilen ad olarak
tanımlanmakta ve motif karşılığı olarak Türkçe “Örge” sözcüğü kullanılmaktadır(Sözen ve
Tanyeli, 2012; 214). Motifler çeşitli şekillerde bir araya gelerek desenleri oluşturur.
Anadolu’da desene, yörelere göre yanış, nakış, örnek gibi farklı isimler verilmektedir.
Yangış; Nakış, süs demektir. Aydın’dan Kars’a, Silifke’den Trabzon’a kadar illerimizin
birçoğunda dokumalardaki nakış ve motif anlamında kullanılmaktadır(TDK, 1969; 4164).
Her yörenin kendine özgü deseni veya aynı desenin farklı ismi vardır. Bu desenler
genellikle geometrik formlarda karşımıza çıkmaktadır. Dokumalarda kullanılan motifler gözle
görülebilen nesnelerin ve canlıların yanında soyut kavramların sembolize edilmesiyle zengin
bir yelpaze oluşturmaktadır. Motifler; toplumun acısını, hayat tarzını, zevklerini gözler önüne
sererek, günışığına çıkarak ve buna bağlı olarak gelişerek, zenginleşmektedir. Anadolu’da
kirkitli dokumalar yüzyıllar boyu yapılmakta olup kullanılan motifler sadece estetik bir
görünüm sunmanın yanında geçmişlerinin, inançlarının, çevreye bakış açılarının,
yaratıcılıklarının ve kimliklerinin yansıması olarak yer bulmuştur. Kullanılan motif ve
kompozisyonlar dönemleri, bölgeleri, boyları ve birliktelikleri göstermekte önemli bir belge
olmuştur (Ortaç, 2010; 142).
1583 yılında Karakeçili göçerlerinin, Ankara-Kırıkkale bölgesinde yerleşik düzene
geçmesiyle kurulan Karakeçili, 1962 yılından itibaren Bala’ya bağlı bir bucaktır. 9 Mayıs
1990 tarih ve 3644 sayılı yasayla Akkosan, Keklicek ve Sulubük köylerini de sınırları içine
alarak aynı yasayla kurulmuş Kırıkkale ilinin 3.büyük ilçesi meydana getirilmiştir. Kuzeyinde
Kırıkkale’ nin Bahşılı, doğusunda Keskin ve Çelebi, güneyinde ve batısında Ankara’nın Bala
ilçesi ile çevrili olan Karakeçili ilçesi Kırıkkale iline 35 km. uzaklıktadır.
Kırıkkale ilinin Karakeçili ilçesinde yasayan Karakeçililer, Anadolu’nun diğer
yörelerinde yaşayan Karakeçililerle akrabadırlar. Karakeçililer, Osmanlı kayıtlarında “Ulu
Yörük” şeklinde anılan ve diğer bazı boyları da ihtiva eden birliğin bir koludurlar. Ankara
ser’iye sicillerinde Karakeçililerle ilgili kayıtlara geçen,”Yörükanı Karakeçili” deyimi
buradaki Karakeçililerin Yörüklüğüne işaret eder (Deral, 1998: 10-11). Karakeçili ilçesinde, konar- göçer hayatın gerektirdiği kullanımlara yönelik kilim, çuval, heybe, sofralık gibi
dokumalar üretilmiştir. Burada havlı dokuma geleneğine pek rastlanmamıştır. Çünkü göçebe
yaşam biçiminde, göçerken ağır olmayan ve kolay taşınabilir olan malzemelerden dokumalar
yapmak tercih edilmiştir. İlçede hayvancılık yapılmakta ve yün bol miktarda bulunmaktadır.
1930–1950 tarihli kilimlerin hepsi doğal boya ile renklendirilmiş ve tamamı yünden
dokunmuştur. Ayrıca motiflerde zenginlik ve bütünlük göze çarpmaktadır. İlçe halkı Yörük
geleneklerini sürdüren ve şenliklerle el sanatlarını, kültürlerini yaşatan bireylerden
oluşmaktadır. Burada dokunan kilimlerdeki motiflerden de bunu sezmek hiç de zor değildir.
Yörük dokumalarında motiflerin çıkış noktası üç grupta toplanabilir. Bunlar;
1. Geleneksel motifler ve İM’ ler
2. Üsluplaştırılmış bitki ve hayvan figürleri
3. Yöre özelliği olan motiflerdir.(mimari ve arkeolojik eserlerden alınan örnekler)
(Durul, 1977; 44-45).
İlçede kilim dokuma, direk geçim kaynağı olarak kullanılmamaktadır. Bu çalışmada
1930-1950 tarihli ve 2012-2013 tarihli mevcut örneklerden yola çıkılarak kilim dokumaların
motif özellikleri incelenmiştir.