KIRIM HANSARAY’DA SERGİLENEN EL DOKUMASI HALI ve KİLİMLER

2.KIRIM TATAR DOKUMALARININ TEKNİK ve DESEN ÖZELLİKLERİ
Kırım Tatar kilimlerinde tüm malzeme yündür. Yıkama ve boyama esasında gösterilen hassasiyetten dolayı oldukça yumuşak ve ince malzeme halindedir. Halılar ise özellikle 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyıl itibariyle çözgüler pamuk, ilme iplikleri ise yündür.

Bahçesaray’daki Hansaray Müzesi’nde muhafaza edilen kilim örneklerini üç tipe ayırmak mümkündür: Birinci tip, “orta”dır. Büyük ve küçük bordürlerle çevreli olup desenlidir. “Orta” kilimler evlerin veya camilerin merkezindeki alanda, ahşap, oymalı veya resimli tavanın orta kısmının altına tesadüf eden yerleri örtmekte kullanılırdı. İkinci tip “köbekli orta (göbekli orta)” olarak adlandırılır. Kilimlerin kenarlarında üç adet bordür vardır. Ortası yani “köbek”, merkezleri ortak beş sıra eşkenar dörtgenden müteşekkildir. Üçüncü tip kilimlerin ise, ortalarındaki alan bitki ve hayvan desenli olup, sıra sıra süslü dikdörtgenlerle çerçevelenmiştir. Bitki ve hayvan süslemeleri ise stilize yanışlardan oluşur. Yörsel adlarla, “yarım gül”, eşkenar dörtgen seklinde “bota köz (Deve gözü)”, “qaz ayaq”, “üç yaprak”, “çeçekli çerep”, “ögüz siydik” gibi yanışlar vardır.

 

Türk boy ve soyları Orta Asya kökenli olarak bayrak, flama, yapı, mezar taşı ve balballarında kullandıkları motifleri dokumalarında da kullanmışlardır (Selçuk.2007,189). Kırım dokumalarında da genellikle bitkisel ve hayvansal desenler kullanılmakla beraber damgalarda önemli yer tutar. Damgaların çoğu, pek basit çizgilerden ibarettir. İptidai devirlerde bu çizgilerin bir mana ifade edip etmediği bilinmemektedir. Ancak, Kırım’ın kuzey yarısındaki Tatar köylerin her birinde, mezarlıklarda bu damgaları görmek mümkündür.

 

Kırım Tatarları, el sanatlarında var olan damgalarını milli bayraklarına taşıyacak kadar dokuma kültürünü özümsemiş bir Türk boyu olarak kültürel anlamda önem arz etmektedirler (Şekil No:1-Fotoğraf No:1). Osmanlı Arşiv belgelerinde de Kırım Hanı’nın da zikredildiği ve Kırım’a özgü Kırım keçesi, Kırım kesesi gibi kayıtlar vardır.

 

Türk dokumalarında doğadan elde edilen boyarmaddelerle yün boyamacılığı, yüzyıllar öncesine dayanan bir gelenektir (Aytaç.2006,24). Kırım’da da kilimler, ekseriyetle bitkilerden ve hayvansal kökenli boyalardan elde edilen renklerle donatılmıştır. Sarı ve tonları koyun ödünden ve sarıçalı (amberbaris) kökünden, kahverengi ile tonları ceviz kabuğundan, siyah Şark’dan getirilen özel bir boya cevizinden elde edilirdi. Koyu mavi için ise çivitten istifade edilirdi. Yünün boyanması sürecinde “saç qibriz” (vitriyol) mordan olarak kullanılırdı. Eski zamanlarda Tatar kadınları bitkilerden renkli boyalar üretmenin sırlarına vâkıftı. Sarı boyayı soğan kabuğundan, safran pestilinden, bilhassa yuvarlak yapraklı bir çeşit akasyanın ve sarıçalının (amberbaris) köklerinden elde ederlerdi. Bunların kaynatılmasıyla elde edilen suları sarı-turuncu rengin bütün tonlarını verirdi. Siyah renk mazıdan, nar kabuğundan ve cevizin yeşil zarından (kahverengi tonları) elde edilirdi. “Kırmızı (sandal ağacı, kızıl kökboyası), mavi (çivit) ve gök mavisini yapmak mümkün olmadığından bunları karşı taraftan yani Anadolu’dan veya Kafkasya’dan getirirlerdi”. Boyama esnasında “renkli şap”, “şap” ve “saç qibriz”, “qibriz (zaci) (vitriyol mavisi)” ve “bakır tozu” kullanılırdı (Çurlu. http://www.euronet.nl/users/sota/kilim.htm)

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *